İçeriğe geç

Islah hangi hallerde mümkün ?

Islah Hangi Hallerde Mümkün?

Tarihsel ve kavramsal arka plan

Usûl hukukunda, tarafların dava sürecinde yaptıkları işlemler nedeniyle şekli eksikliklerden dolayı adaletin aksamasını önleme ihtiyacı uzun süredir dile gelmiştir. Türk hukukunda da bu çaba, iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının yanında bir istisna yaratma biçiminde ortaya çıkmış, ardından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) ile düzenli hâle gelmiştir. Bu bağlamda, ıslah kavramı — sözlük anlamıyla “düzeltme, iyileştirme” — hukuki usûl işlemlerinin hatalı veya eksik kısımlarının giderilmesi olanağını ifade eder. :contentReference[oaicite:1]{index=1}

HMK m. 176’ya göre “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” şeklinde bir düzenleme vardır. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

Bu düzenleme, davaların yalnızca şekil noksanları nedeniyle haksız şekilde reddedilmesini ya da uzun süreçlere yayılmasını önleme amacını taşır; adil yargılanma hakkı, usul ekonomisi ilkesi ve maddi gerçeğe ulaşma hedefini destekleyen bir mekanizmadır. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Islahın yapılabileceği hâller: temel şartlar ve uygulama sınırları

Islahın mümkün olabilmesi için belirli şartların yerine gelmesi gerekir; aşağıdaki hususlar özellikle önem taşır:

Usûl işlemlerine ilişkin olma şartı

Islah, usûlî işlemler üzerine tanınmış bir hak olup, tarafların yaptıkları usûl işlemlerinin (örneğin dava dilekçesi, cevap dilekçesi, talep sebebi ya da sonuçlarıyla ilgili beyanlar) kısmen ya da tamamen düzeltilebilmesine imkân verir. :contentReference[oaicite:4]{index=4} Usûl işlemi olmayan, örneğin tarafların irade beyanlarıyla davadan feragat etmesi ya da ikrar gibi maddi hukuka ilişkin işlemler ıslahla düzeltilemez. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Tek taraflı irade beyanı ve karşı taraf muvafakatına gerek olmaması

Islah, taraflardan birinin yazılı veya sözlü irade beyanıyla tek başına gerçekleştirebileceği bir işlemdir. Karşı tarafın ya da hâkimin önceden kabulü şart değildir; hâkim sadece ıslahın şekil ve zaman şartlarına uyup uymadığını denetler. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

Zamanaşımı: hangi aşamaya kadar yapılabilir? 

HMK m. 177’ye göre ıslah, dava dosyasında tahkikat aşaması sona erene kadar yapılabilir. Tahkikatın sona ermesi, hâkimin taraflara “tahkikat tamamlanmıştır” şeklinde tefhimde bulunmasıyla belirlenir. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

Bu, yargılama sürecinin belirli bir aşamasından sonra artık iddia ve savunma değişikliğinin kolayca yapılmaması için getirilmiş bir sınırlamadır. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

Bir defaya mahsus olma kuralı

Aynı davada her taraf yalnızca bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Bu, ıslahın kötüye kullanılmasını ve davaların sürekli uzamasını önlemek amacıyla öngörülmüştür. :contentReference[oaicite:9]{index=9}

Kapsam olarak neler düzeltilebilir? 

– Davanın konusu, talep edilen miktar ya da davanın sebebi değiştirilebilir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

– “Kısmi ıslah” ile yalnızca belli usûl işlemleri düzeltilirken; “tam ıslah” ile davanın başından itibaren bir değişiklik yapılabilir. :contentReference[oaicite:11]{index=11}

Günümüzdeki akademik ve uygulama bakımından tartışmalar

Akademik literatürde ve hâkim içtihatlarında ıslah kurumunun kapsamı ve sınırları hakkında çeşitli tartışmalar vardır:

– Örneğin uygulamada, maddi hukuk işlemleri ile usûl işlemlerinin birbirinden net sınırlandırılması zor olabilmekte; böylece “hangi değişiklik ıslaha tâbidir” sorusu gündeme gelmektedir. :contentReference[oaicite:12]{index=12}

– Ayrıca, Yargıtay kararlarında, ıslah yoluyla talep miktarının artırılması imkânı olduğu kabul edilmekle birlikte manevi tazminat gibi bölünemez nitelikteki taleplerin ıslahla artırılmasının mümkün olmadığına dair yaklaşımlar geliştirilmiştir. :contentReference[oaicite:14]{index=14}

– İdari yargılamada ise ıslahın uygulanabilirliği hâlâ tartışmalıdır: İdari davalarda usûl ve esas bakımından farklılıklar, ıslahın sınırlı biçimde kullanılmasına yol açmaktadır. :contentReference[oaicite:15]{index=15}

– Uygulamada hâkimlerin ıslah için sürelerin kısaltılıp kısaltılamayacağı, ıslah harcının kim tarafından ne zaman ödeneceği gibi usûlî detaylar da sıkça gündeme gelmektedir. :contentReference[oaicite:16]{index=16}

Sonuç

Özetle, ıslah kurumunun yapılabileceği hâller şunlardır: tarafların usûl işlemlerini tek taraflı irade beyanıyla ve karşı tarafın rızası aranmaksızın kısmen veya tamamen düzeltmesi; bu düzeltmenin tahkikat aşamasının sonuna kadar yapılması; ve her davada bir defa kullanılması. Bu koşullar sağlandığında ıslah, davanın usûlden çözümlenmesini engelleyecek hataların giderilmesi için güçlü bir araçtır. Ancak her durumda yapılmaz: işlemin usûle ait olması, zaman ve hak kullanımı bakımından sürelerine uyulması, ve kötü niyetli olarak kullanılmaması gerekir. Islah, davanın adil ve etkin bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunur.

::contentReference[oaicite:17]{index=17}

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
302 Found

302

Found

The document has been temporarily moved.